2015 International Energy Raw Materials
and Energy Summit (INERMA) Istanbul
October 1 – 3, 2015
THE
IMPORTANCE OF COAL IN TURKEY AND THE ROLE OF TURKISH COAL ENTERPRISES
Mustafa AKTAŞ
Mining Eng.; General Manager of TKI, Turkish Coal Enterprises, Ankara,
TURKEY
Email: aktasm@tki.gov.tr, Tel: +903125401600, Fax: +903125401612
Metin AKTAN
Mining Eng. M.Sc., Tech. Consultant of General Manager of TKI, Turkish
Coal Enterprises, Email: aktanm@tki.gov.tr, Tel: +93125401006, Fax:
+903125401612
|
ABSTRACT In meeting the increasing
energy needs, increasing the utilization of Turkey’s domestic lignite
resources both in the generation of electrical energy as well as in heating
and industry, it has always been one of Turkish Coal Enterprises’ fundamental
policies in relation to natural resources to conduct the exploration, and
production of local lignite resources in a manner that is compliant with the
environment by using latest clean coal technologies and to exploit them in a
manner that would provide the highest added value, while converting these
resources into final product by processing the produced raw materials in a
manner that would benefit the economy. Turkey’s annual domestic coal
production is about 80 million tons and approximately %45 percent of this
production belongs to General Directorate of Turkish Coal Enterprises (TKI).
TKI is in the 8th place as having most employees of total and also it is in
3th place as being most profitable companies between the first 500 industrial
companies in Turkey.
Turkish Coal Enterprises (TKI),
the most experienced authority in coal mining sector in Turkey, was
established in 1957 and has been contributing lots of experience to mining
sector for 58 years.
|
In this study, the importance of
coal in Turkey will be explained and adding to that general information the
role of the Turkish Coal Enterprises will be investigated and the history of 58
years’ will be given in details.
1
TÜRKİYE’DE KÖMÜR VE ÖNEMİ
1.1
Türkiye’de
Enerji
Uluslararası Enerji Ajansı
verilerine göre (Coal Information 2014) dünya kömür rezervi; 1,05 trilyon ton
olup, bunun 769 milyon tonu taş kömürüdür.[i]
2014 yılı dünya kömür üretimi 7,8 milyar ton’dur. Bu üretimin nerdeyse
yarısını (3,56 milyar ton), Çin tek başına gerçekleştirmiş olup, yaklaşık 312
milyon ton kömür ithal ederek toplamda 3,872 milyar ton kömür tüketmiştir.
Çin’in 2013 yılındaki kömür üretimi ise 3,53 milyar ton’dur.
2030 yılı kaynaklara göre dünya elektrik üretimi projeksiyonlarında en
büyük payı kömürün alacağı birçok kuruluşça tahmin edilmekte olup, aynı şekilde
fosil yakıtlardan elektrik enerjisi üretiminin de 20 trilyon kWh olacağı
öngörülmektedir (IEA, 2013). Farklı kaynaklara göre, yenilenebilir enerjideki
sıçramalara rağmen, fosil yakıtların yükselen bir ivmeyle ağırlıklarının
artacağı tahmin edilmektedir.
1.2
Enerjide
Kömürün Yeri
Onuncu Kalkınma Planı (2014 –
2018) kapsamındaki Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretim Programı Eylem
Planı’na göre, 2012 ve 2013 yıllarında dış ticaret açığının sırasıyla yüzde 62
ve yüzde 49’unun net enerji ithalatından kaynaklandığı, hızla büyümekte olan
enerji talebinin karşılanabilmesi için petrol, doğalgaz ve taşkömürü
ithalatının sürekli arttığı için enerjide yüksek oranlı dışa bağımlılığın
sürmesine yol açtığı, cari işlemler dengesi ve enerji arz güvenliği üzerinde
baskı oluşturduğu bilinmektedir.
Türkiye
ekonomisinin yüksek ve istikrarlı büyüyebilmesi için mümkün olan bütün yerli
kaynakların enerji üretimi amacıyla değerlendirilmesi öncelikli husus olarak
değerlendirilmesi sürdürülebilir kalkınmanın temini açısından önem taşıyor.
Bu
kapsamda 2012 yılı sonunda birincil enerji üretiminde yüzde 27 olan yerli
kaynak payının, 2018 sonunda yurt içi ve yurt dışı petrol ve doğal gaz
çıkarımları dâhil olmak üzere yüzde 35’e yükseltilmesi hedefleniyor.
2013
yılında 32 milyar kilovatsaat olarak gerçekleşen yerli kömür kaynaklı elektrik
enerjisi üretiminin 2018 yılında 57 milyar kilovatsaate çıkarılması
hedefleniyor.
Dolayısıyla
doğal gazı ve petrolü olmayan Türkiye için, mevcut kömür kaynakları oldukça
önemli olup, cari açığın azaltılması için tek enerji kaynağı olarak ortaya
çıkmaktadır.
Türkiye
kömür rezervi, 1,05 trilyon olan dünya kömür rezervinin %1’ine eşittir. MTA’nın
son bulduğu rezervlerle birlikte 15,4 milyar tona ulaşan kömür rezervimizin
14,1 milyar tonu linyit kömürü olup, kalan 1,3 milyar tonu ise taş kömürü
niteliğindedir.
Linyit kömürün kuruluşlara göre dağılımına bakıldığında;
• 7,3 milyar tonla %55’lik payın EÜAŞ’ta,
• 3,8 milyar tonla %27 payın Türkiye Kömür
İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nde;
• 1,6 milyar ton’la %11’lik payın özel
sektörde;
• 1,4 milyar tonla %10 payın da MTA’da
bulunduğu görülmektedir.
1970’li yıllarda 2.234 MW olan Türkiye Elektrik Üretimi Kurulu gücü, son 43
yılda tam 32 kat artarak Ekim 2015 itibariyle 72.156 MW’a ulaşmıştır.
Ülkemizde
2014 yılında yaklaşık 56,4 milyon ton olarak üretilen kömürlerin, %85’i termik
santrallerde, % 7,4’ü sanayide ve % 7,6’sı da konutlarda kullanılmıştır.
2 TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU (TKİ)
TKİ 1957 yılında 6974 sayılı Kanun ile kurulmuştur. 233
sayılı Kanun Hükmünde Kararname Hükümlerine göre de faaliyet gösteren bir Kamu
İktisadi Teşebbüsüdür. Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu, Devletin Genel Enerji
ve Yakıt Politikasına uygun olarak linyit, turba, bitümlü şist, asfaltit gibi
enerji hammaddelerini değerlendirmek, ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak, yurt
ekonomisine azami katkıda bulunmak amacı ile kurulmuştur.
Türkiye
Kömür İşletmeleri Kurumu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ilgili
kuruluşudur.
Kurumun
sermayesi 1 Milyar TL olup, 800 Milyon TL’si ödenmiştir.
Türkiye
toplam kömür rezervi 15,4 milyar ton olup, bunun 1,3 milyar tonu taşkömürü,
geriye kalan 14,1 milyar tonu ise linyit kömürüdür. TKİ, 14,1 milyar tonluk
linyit rezervinin 3,7 milyar tonuna sahiptir.
Türkiye
Kömür İşletmelerinin 2 Müessese Müdürlüğü ve bunlara bağlı 2 adet de İşletme
Müdürlüğü vardır. Ayrıca Genel Müdürlüğe bağlı 5 adet Kontrol Müdürlüğü ile
faaliyetlerini sürdürmektedir. TKİ, yaklaşık 5 bin 500 kişilik doğrudan
personeliyle birlikte, özel sektörden hizmet alım modeliyle de 11 bin kişi
olmak üzere toplamda 16 bin 500 kişiye istihdam sağlamaktadır.
TKİ 2013
yılı rakamlarıyla 2,5 milyar TL ciro ve 178 milyon TL kar gerçekleştirmiştir.
Faaliyetlerinin
%75’ini özel sektörden hizmet alarak yerine getirmektedir
TKİ, İSO
500 sanayi kuruluşu arasında karlılıkta Kamuda 4’üncü, istihdamda 5’inci,
ciroda ise 5’inci sırada yer almaktadır.
2.1
TKİ’nin Kömür
Madenciliği Açısından Önemi
2002-2010
yılları arasında, yıllık ortalama % 5’lik bir büyüme gerçekleştirmiş olan
ülkemiz 2010 da % 8,9 büyüme ile dünyada büyük ekonomiler içinde 17. sırada yer
almıştır ve elektrik tüketimi artışında da büyük potansiyele sahip bir ülkedir.
Örneğin; 2020 yılında tahmini elektrik tüketimi yaklaşık 390.000 GWh yani 390 milyar
kWh olacak ve bu nedenle elektrik üretiminde, yıllık 3.000-4.000 MW’lık ek
kapasiteye ihtiyaç duyulmaktadır.
Arz
güvenliği sorununun aşılması için öncelikle yerli kaynakların daha fazla
değerlendirilmesi, daha sonra hem ithal enerji kaynaklarının hem de ithal
edilen kaynağın getirildiği ülkelerin çeşitlendirilmesi gerekmektedir.
Türkiye, küresel ekonomik krizden en hızlı
çıkan ve son dönemlerdeki küresel ekonomik belirsizlikten en az etkilenen
ülkelerden biridir. Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomisi durumundadır.
2002-2011 döneminde ortalama büyüme oranı %6 olmuştur. 2011 yılında Türkiye
ekonomisi IMF’in %7,5’lik tahmininin üzerinde %8,5 oranında büyümüştür.
Kişi
başına düşen gelir, son 10 yılda 3 katına çıkmış, 3.492 dolardan 10.444 dolara
yükselmiştir. Satın alma gücü paritesine (PPP) göre ise, kişi başına gelir, 16
bin dolara yaklaşmıştır
Ülkemizin
enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için, 2009 yılında Yüksek Planlama Kurulu
Kararı ile uygulamaya konulan “Elektrik Enerjisi Piyasası Arz Güvenliği Strateji
Belgesi” ile 2023 yılına kadar, tüm yerli kömür potansiyelimizin ekonomimize
kazandırılması kararlaştırılmış ve bu kapsamda elektrik enerjisi üretim
kapasitemizin 100.000 MW’a, yerli kömürden elektrik üretimi kapasitesinin de
30.000 MW’a çıkarılması hedeflenmiştir.
Hali
hazırda ülkemizdeki yerli kömür bazlı termik santral kurulu gücü 8.729 MW
civarındadır.[ii] 2023 hedeflerine
ulaşabilmek için, mevcut kapasiteye ek olarak, 21.300 MW’lık daha ek kapasiteye
ihtiyaç duyulmaktadır.
Türkiye
toplam kömür rezervi 15,4 milyar ton olup, bunun 1,3 milyar tonu taşkömürü,
geriye kalan 14,1 milyar tonu ise linyit kömürüdür. TKİ, 14,1 milyar tonluk
linyit rezervinin 2,1 milyar tonuna sahip iken MTA’dan devralınan yaklaşık 1,6
milyar ton rezerve sahip yeni kömür sahalarıyla beraber toplam rezervi 3,7
milyar tona ulaşmıştır.
TKİ,
elinde bulundurduğu kömür sahalarını yeni bir yaklaşımla, “kömürden üretilen
birim elektrik enerjisi üretiminden pay almak (rödövans)” şeklinde
özetlenebilecek bir yöntemle, termik santral kurma şartıyla özel sektör
kullanımına açmıştır.
Yapılan
ve yapılacak ihalelerde uygulanan ve yukarıda kısaca “Kömürden üretilen birim
elektrik enerjisi üzerinden pay almak” şeklinde belirtilen bu yeni yöntemde;
yatırımcının kullanımına verilen kömür sahaları için herhangi bir ücret
alınmadan, yatırımcıya santral kurmak
şartıyla 6 yıllık bir süre verilecek, bu sürenin sonunda işletmeye alınacak
termik santralde üretilecek birim elektrik enerjisi karşılığında (kWh) pay
alınacaktır.
Bir
termik santral yatırımının süresi yaklaşık 5-6 yıldır. 2023 yılı hedefini
yakalayabilmek için kömür kaynaklı bu santrallerin 2016 yılına kadar
temellerinin atılması gerekmektedir.
Bahse konu olan hedefler
kapsamında, ülkemiz elektrik enerjisi talebinin yerli kaynaklardan karşılanma
oranını artırmaya yönelik olarak, hukuku TKİ Genel Müdürlüğü uhdesinde bulunan;
İR-5359 (Bolu-Göynük-Himmetoğlu
köyü) no’lu 39 milyon rezervli saha; termik santral kurma şartı ile rödövanslı
olarak 04.08.2006 tarihinden itibaren AKSA Göynük Enerji Üretim A.Ş firmasınca
işletilmektedir. AKSA Göynük Enerji Üretim A.Ş. Firması, 2x135 MW kapasitedeki
termik santralin 1.ünitesinin kurulumunu 2015 yılının ilk yarısında
gerçekleştirmiş olup, Temmuz 2015 tarihinde rödövansa esas enerji üretimine
başlamış, 14 Ağustos 2015 tarihinde de santralin açılış töreni yapılmıştır. Termik
santral soğutma faaliyetlerinde kullanılacak suyu temin etmek üzere yapılan
barajın % 99’u tamamlanmış olup,
kapasitesi 2,25 milyon mᶟ‘tür.
Yılsonunda
2. ünitenin de devreye girmesiyle beraber doğrudan 600 kişi, dolaylı olarak da
6000 kişi istihdam edilecektir. Bu projeyle, yıllık 2 milyar kWh elektrik
üretilecek olup, bu rakam Bolu ilinin 2014 yılı elektrik tüketiminin 2 katından
da fazladır.
Ruhsatı
TKİ’ye ait olan sahalarda yapımı sürdürülen ve temelleri atılan diğer santral
projeleri de şu şekildedir:
TKİ’ye
ait Adana-Tufanbeyli’de bulunan;
- 323
milyon ton kömür rezervli saha 600 MW minimum kapasiteli termik santral kurma
şartı ile 29 Mayıs 2012 tarihinde ihale edilmiş;
TKİ’ye
ait Bursa-Keles’te bulunan;
- 61
milyon ton kömür rezervli saha 270 MW minimum kapasiteli termik santral kurma
şartı ile 1 Kasım 2012 tarihinde ihale edilmiş;
TKİ’ye
ait Kütahya-Tunçbilek’te bulunan;
- 117
milyon ton kömür rezervli saha 300 MW minimum kapasiteli termik santral kurma
şartı ile 26 Mart 2013 tarihinde ihale edilmiş;
Son
olarak TKİ’ye ait Bingöl-Karlıova’da bulunan;
- 80
milyon ton kömür rezervli saha 150 MW minimum kapasiteli termik santral kurma
şartı ile 30 Mayıs 2013 tarihinde ihale edilmiştir.
Ruhsatı
TKİ’ye ait olan kömür sahalarında, emisyon değerleri itibariyle çevreye duyarlı
olarak inşası devam eden akışkan yataklı bir diğer santral de Manisa-Soma’da
bulunan, 03.10.2012 tarihinde Hidrogen
A.Ş firması ile sözleşmesi imzalanan Kolin Soma Termik Santrali’dir. 153 milyon
ton kömür rezervli, 510 MW kapasiteli, 3,5 milyar kWh yıllık elektrik enerjisi
üretimli, yaklaşık 2.600 kişiye doğrudan ve 26.000 kişilik de dolaylı olarak
istihdam yaratacak olan projenin lisans
ve ÇED işlemlerinin alınmasının ardından 19 Mart 2014 tarihinde T.C. Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanımızın katılımıyla santral temeli atılmış olmasına rağmen;
zeytinlik yasası vb. çevre ile ilgili problemlerden dolayı santralin yeri
değiştirilmiş; dolayısıyla inşasına henüz başlanamamıştır.
Planlandığı gibi santralin inşası
tamamlanmış ve faaliyete başlanmış olsaydı; Manisa ilinin 2012 yılı elektrik
tüketimi olan 3,5 milyar kWh’in tamamı sadece bu proje ile sağlanmış olacak
idi.
Söz
konusu firmalarla imzalanan sözleşmelerin ardından, yer teslimleri prosedürlere
uygun olarak yapılmıştır.
Ruhsatı
TKİ’ye ait olan kömür sahalarında, emisyon değerleri itibariyle çevreye duyarlı
olarak inşası devam eden akışkan yataklı termik santrallerin inşası da bitmek
üzeredir.
Bunlar
sırasıyla:
Eskişehir-Mihalıççık’ta
inşası süren:
- 41
milyon ton rezervli, 290 MW (2X145 MW) kapasiteli santral (2015 sonunda devreye
alınacak);
Silopi-Harbul’da
inşası süren :
- 30
milyon ton asfaltit rezervli, 405 MW (3X135 MW) kapasiteli santral (1.Ünite
2009’da devreye alınmış, 2.ve 3. Üniteler güvenlik sorunları nedeniyle 2016
içinde devreye alınacak);
Silopi-Üçkardeşler’de
çalışmaları süren:
- 22
milyon ton asfaltit rezervli, 135 MW kapasiteli santral (2016 öncesi santral
temeli atılacak);
Şırnak-Silopi-Sereder
Sırtı Mevkii’nde bulunan:
- 28
milyon ton asfaltit rezervli, 270 MW proje kapasiteli santralin lisansı,
mahkeme süreci sonrası iptal edilmiş ancak, projenin tamamlanmasına yönelik
yeni bir süreç başlatılmıştır.
MTA’dan
TKİ’ye devrolunan yeni sahalarla ilgili olarak kurulabilecek santral
kapasiteleri ise şu şekildedir:
• Eskişehir-
Alpu;
2,050 Kcal/kg kalitesinde 1,45
milyar ton görünür rezervde yaklaşık 2400 MW;
• Kırklareli-Pınarhisar-Vize;
1,875 Kcal/kg kalitesinde 140
milyon ton görünür rezervde yaklaşık 450 MW;
• Konya-Ilgın;
2,300 Kcal/kg kalitesinde 30
milyon ton görünür rezervde yaklaşık 150 MW;
santral kurulabilecektir.
Yeni
sahalardaki toplam kapasite yaklaşık 3000 MW olmaktadır.
Termik
santral kurma şartlı yapılan ihalelerin dışında Özelleştirme Yüksek Kurulu
Kararı ile özelleştirilen ve özelleştirilmesi yönünde karar alınan sahalar da
bulunmaktadır.
EÜAŞ
bünyesindeki Sivas Kangal’da bulunan 457 MW kapasiteli santral ve 100 milyon
ton rezervli sahalar 2013 yılı başında özelleştirilmiştir.
Kütahya
Seyitömer’de bulunan Kurumumuza ait 176 milyon ton rezervli kömür sahası,
EÜAŞ’a ait olan 600 MW’lık santrallerle birlikte 28.12.2012 tarihinde yapılan
ihaleyle özelleştirilmiştir.
Muğla
Yatağan ve Yeniköy’de bulunan Kurumumuza ait 405 milyon ton rezervli kömür
sahaları ve kömür tedarik ettiği 1680 MW kapasitedeki santrallerle birlikte,
2016 sonuna kadar özelleştirilmesi yönündeki Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı,
27.08.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Yeniköy Termik Santrali ve
kömür sahalarının ihalesi ve Yatağan Termik Santrali ve kömür sahalarının
ihalesi 2014 içerisinde farklı tarihlerde yapılmış ve sözleşmeleri imzalanmış
bulunmaktadır.
Ayrıca;
Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 07.08.2014 tarih ve 2014/76 Sayılı Kararı gereği
GLİ Müessese Müdürlüğü’ne bağlı İşletme olarak faaliyetini sürdüren BLİ İşletme
Müdürlüğü 4046 Sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanuna istinaden tüm
hak ve yükümlülükleri ile birlikte Soma Elektrik Üretim ve Tic. A.Ş.’ne
bedelsiz olarak devredilmiştir.
2023
yılı hedefini yakalayabilmek için tek yerli kaynağımız olan kömürümüzü
değerlendirerek, 2016 yılına kadar söz konusu termik santrallerin temellerinin
atılması için gereken çalışmalar hızla sürdürülmektedir.
Böylece
TKİ Kurumu, mevcut durumda kömür temin etmiş olduğu EÜAŞ’a ait olan 1.719 MW
kapasiteli santrallere ilave olarak, toplamda 6.200 MW kapasiteli yeni ek
ünitelerle birlikte yaklaşık 7.919 MW’lık kapasiteye ulaşacak olan termik
santrallere, doğrudan kömür temin etmiş olacaktır. Yerli linyit ve asfaltit
kömürüne dayalı kurulacak tüm santraller, günümüzün son teknolojisine uygun
yani diğer bir ifadeyle emisyon değerleri itibariyle de çevreye duyarlı
olacaktır.
3
SONUÇ
2003
yılında 1,67 milyar ton kömür üreten Çin, 2014 yılında 7,8 milyar ton olan
dünya kömür üretiminin 3,872 milyar tonunu üreterek son yıllarda elektrik
enerjisi üretimindeki dünya kömür sektörünün yönünü tek başına çizmeye
başlamıştır. Yine bunun yanında kömürdeki aşırı üretim beraberinde, Çin’deki
enerji üretimini ve dolayısıyla tüketimini de hızla arttırmıştır. Ancak
gelecekte, gelişmekte olan ekonomilerin “enerji arzı” dinamiklerini de
belirleyeceği düşünüldüğünde, Hindistan, Endonezya, Brezilya ve Ortadoğu’daki
enerji tüketim hızının, Çin’den daha yüksek olabileceği de göz önünde
bulundurulmalıdır.
Sürdürülebilir
enerji politikaları ve enerji arz güvenliğinin ülkelerin gelişimleri ile
ekonomik ve ulusal güvenliklerinin temelini oluşturduğu gerçeği de bugün hemen
hemen herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu nedenle enerji kaynaklarını
kesintisiz, güvenilir, ucuz, temiz ve çeşitlendirilmiş kaynaklardan
sürdürebilir olarak sağlayabilmek ve verimli kullanmak, her ülkenin güvence
altına alması gereken en önemli hususlardır.
Temel Politika
olarak, yerli kömürlerimizin ülkemizin enerji arzında dışa bağımlılığını
azaltma amacı ile en verimli bir şekilde aranması ve üretilmesine yönelik
çalışmaların yapılması ve ayrıca çevresel açıdan gerekli önlemlerin alınmasıyla
birlikte değerlendirilmesi düşüncesi benimsenmelidir.
2009
yılında Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile uygulamaya konulan “Elektrik Enerjisi
Piyasası Arz Güvenliği Strateji Belgesi” ile 2023 yılına kadar, tüm yerli kömür
potansiyelimizin ekonomimize kazandırılması hedefleri doğrultusunda;
Dünyada
temiz kömür teknolojileri alanında ortaya çıkan olumlu gelişmeler (kömür yakma
teknolojileri, kömür gazlaştırma ve kömür madenciliğindeki teknolojik
gelişmeler v.b. gibi) yakından takip
edilerek kömür kaynaklarımızın, fosil yakıtlar içinde;
“ÖNCELİKLİ
OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ ZORUNLU KAYNAK” olduğu gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır.
Nitekim
ülkemizin zengin linyit rezervlerine sahip olması ve yapılacak aramalar ile
yeni kömür yataklarının bulunup geliştirilmesi fırsatları düşünüldüğünde,
gelecekte kömürden elektrik üretiminden azami bir şekilde yararlanılmasının
kaçınılmaz olduğu da görülecektir.
REFERANSLAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder